Perşembe, Aralık 06, 2012

REC 1-2-3

      Bu yazımda korku ve gerilim seven izleyicilere hitap eden REC serisini ele almak istiyorum. REC serisinin ilk filmi 2007 yılı İspanya yapımı olup Jaume Balaguero ve Paco Plaza tarafından yönetilmiştir. Senaryosu ise Jaume Balaguero ve Luis Berdejo tarafından yazılmıştır. Baş rolde ise Angela Vidal karakterini canlandıran Manuela Velasco yer almaktadır. Ve IMDb'den 10 üzerinden 7.6 puan almıştır.

      REC 2 ise 2009 yılı İspanya yapımıdır ve yine Jaume Balaguero ve Paco Plaza tarafından yönetilmiştir. Senaristleri arasında yine Jaume Balaguero yer almakla birlikte Paco Plaza ve Manu Diez yer almaktadır. Serinin devamı olan bu filmin IMDb puanı ise küçük bir düşüşle 10 üzerinden 7.3'tür.

      REC 3: Genesis (Diriliş) filmi ise 2012 yılı İspanya yapımıdır ancak bu sefer yönetmen koltuğunda sadece Paco Plaza ' yı görmekteyiz. Senaristleri arasında ise serinin bir bileşimi olarak ilk filmden Luis Berdejo ve ikinci filmden Paco Plaza görmekteyiz. Diğer iki filmin aksine REC 3 IMDb 'de büyük bir düşüşle 10 üzerinden 5.2 puan almıştır.



     REC serisi konusu itibariyle bir korku ve gerilim filmidir, ancak bence korkudan ziyade bir gerilim filmi. Evet korku sahneleri var, yok diyemem ancak sizde benim gibi korku filmlerine alışkan iseniz ve nerde ne olacağını az çok tahmin edebiliyorsanız pek korkacağınızı söyleyemem. Konusuna gelince; iki iş arkadaşı TV muhabiri olan Angela ve kameraman Pablo bir TV programı yapmaktadırlar ve bu seferki programları itfaiyecileri içermektedir. Sıkıcı geçen program bir ihbar gelmesi ile birlikte hareket kazanmaktadır, bir kadın ev kazası geçirmiştir ve içeriden korkunç çığlıklar gelmektedir. Ancak durum hiç de sanıldığı gibi değildir, itfaiyecilerin içeri girmesi ile birlikte çığlık atan kadın kanlar içerisinde ve delirmiş bir şekilde görülmektedir, ve bir anda bir itfaiyeciye saldırıp yaralanmasına sebep olur.

      Ve bundan sonra gerçekler az çok anlaşılmaya başlanır, binada bir virüs vardır ve insanlar saldırganlaşmaya başlar ve bu bulaşıcıdır. Binadakiler karantinaya alındıklarını anlamaya başladıklarında iş işten geçmiştir ve ölümle baş başa bırakılmışlardır. Birinci filmde virüs salgını olarak sandığımız durum ise ikinci film ile başka bir boyuta geçmektedir. Aslında insanları saldırgan yapan bir virüs değil, şeytanın (iblis) ta kendisi olduğu anlaşılır ve bunu çok az kişi bilmektedir.



      REC serisini bana göre güzel kılan noktalarından biri ilk filmde virüs sandığınız bir konunun aslında ruhsal bir boyutta olduğunu öğrenerek sizi şaşırtmasıdır. Çünkü genelde korku yada gerilim filmini izlerken ana temanın ne olduğunu biliriz; ya virüstür ya da cin veya şeytan. Ancak bu seride her iki durumu da işleyerek seyirciyi şaşırtmayı başarmıştır.

     REC 3 ise bana göre maalesef bir hayal kırıklığıdır; ilk ve ikinci filmde heyecanlı durumlar ile dikkat çekmeyi başaran yapım üçüncü filmi ile tekdüzeliğe geçmiştir. Üçüncü filmi tekrar aynı mekanda çekmek  itici olabilirdi evet bunu kabul ediyorum, ayrıca ikinci filmin sonunu baz alarak düşünürsek başka mekanda daha farklı bir konu çekimi de kabul edilebilir. Ancak yinede daha farklı olabilirdi diye düşünüyorum, yani bir düğün ortamından ziyade insanı etkileyecek ve gerilimi artıracak başka bir konu işlenebilirdi.



     Serinin 4. bölümü çıkacağına dair söylentiler var, bakalım o da 3. film gibi hayal kırıklığı mı olacak ya da kendini toparlayıp eskisi gibi (1-2) bizi içine çekmeyi başarabilecek mi? Hep birlikte göreceğiz.

     İyi seyirler...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder